Sevgili dostlar,

Bugün Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, sabah kahvaltısında kalabalık bir gazeteci grubunu misafir etti.

Altı aylık icraatlarını anlattı ve gazetecilerin birçok sorusuna sabırlı bir siyasetçi olarak yanıt verdi.

Ufuk Bulut’un, ayağa kalkarak sorusunu sorması hoş bir saygı ifadesiyken,

Bir CHP klasiğini gözümde bitirdi.

Onun belediyecilik anlayışında AK Parti’nin belediyeciliğe olan yaklaşımını gördüm;

halkla iç içe olmanın samimiyetini hissettim.

Adıgüzel, belediyeciliği sevdiğini ve “Sokağa çıkamaz hale gelirsem, siyaset yapmam” dedi.

Aslında bir mühendis olan. Onursal;

Mühendislikte realist yaklaşması  kabul edilir tavır sergiliyor.

Bu samimiyeti, sokakta, kahvede, okulda her an halkla iç içe oluşunda da görüyorum.

Neyse, nazar değdirmeyelim.

Ancak her şey toz pembe değil. Adıgüzel, kasayı boş aldığı gibi devasa bir borçla devraldı.

Evet, sosyal sorumluluk projeleri de var, gayet güzel şekilde yerine getiriliyor.

Aldığım bilgilere göre, Utku Doğruyol sosyal medya yönetimini profesyonel bir şekilde yürütüyor.

Kim yönetiyorsa başarılı bir iş çıkarıyor.

Daha önce araç kiralayan belediye, Onursal Adıgüzel döneminde 60 adet araç alarak vatandaşa daha uygun bütçeli hizmet sundu. Sosyal hizmetlerde ise evde bakım, çocuk, genç ve yaşlılara yönelik birçok program var.

Ancak Ataşehir’de ne yaparsak yapalım, mülkiyet ve imar sorunu çözülmedikçe yapılan hiçbir şey yeterince görünür olmaz.

Yıllardır bu tablonun sadece köşesine baktık; artık tamamını görebiliyorum.

İmar ve mülkiyet sorununun kesin çözümü, iktidar ve muhalefetin entegre olamaması nedeniyle asla gerçekleşmez.

Bunun bedelini de halk öder.

Şunu açık yüreklilikle söylüyorum, bu durumun tek sorumlusu Ataşehir Belediyesi değildir.
AK Parti de bu işin içindedir.

Zamanında Ümraniye iken bu bölgeyle ilgilenmeyerek bu hale getiren tek adam, bugün bu tabloyu yaratanlardan biridir.

Sözü fazla uzatmadan, bakanınız Adıgüzel’e beye mülkiyet ve imar sorununa geçmeden önce

şöyle bir mesaj bırakmak isterim:

Bir nesneye bakış açınız, yön değiştirdiğinizde de değişir. Yani, cetveli nereden çizdiğiniz ve keseri nereden tuttuğunuz çok önemli.

Ancak bu bakış açısını, hak, adalet ve perspektif doğrultusunda  bakarsak doğru anlamlandırabiliriz.

Kalın sağlıcakla.

Analiz  Nejmettin YILDIRIM

Nejmettin YILDIRIM